Sevgili Barış

Eger yaptıgın işi gercekten iyi yaparsan tekniker olarak da hayatından kaxandıgın paradan mutlu olabilirsin.
Bu gercek hayatta işi iyi ve layikiyle yapmakla ilgili.

Ancak gercekten iyi olmayan bir üniversiteden müh olarak mezun olursan diğer mühendislere göre meslege ilk başlangıcın daha zor gecebilir ve uzun sürebilir. Onların 5 yılda geldiği noktada sen 7-8 yılda gelirsin

Ancak tekniker olarak ilerleyebilecegin bir kariyer cok olmaz. Ancak mühendis olunca kariyer olarak önün teknikere göre daha acık olacaktır.

Bu tamamen senin tercihine baglı. Ben mühendis olmanı tavsiye ederim.

Yolun bahtın acık olsun
Hacer

Merhaba Meriç,

Öncelikle bu kadar bilinçli ve araştırarak hareket ettiğin için seni tebrik ederim. Elektrik-Elektronik Mühendisliği, hem temel bilimlerle bağlantısı güçlü hem de uygulama alanı çok geniş bir mühendislik dalıdır. Bu alanda başarılı olmanın en önemli anahtarı, kendini üniversite yıllarında nasıl geliştirdiğindir.

“Manisa Celal Bayar Üniversitesini yazmam mantıklı mı?” soruna şahsi cevabım: Evet, yazman mantıklı olabilir. Özellikle Manisa’nın sanayi açısından gelişmiş bir bölge olması büyük bir avantajdır. İzmir’e yakınlığı sayesinde de hem staj hem de mezuniyet sonrası iş imkânlarını artırabilir. MCBÜ’nün akademik sıralaması belki daha üstteki okullara göre biraz geride olabilir; ancak sektörde kendini gösteren, proje yapan, dil bilen, staj tecrübesi olan bir mezun bu farkı çok rahat kapatabilir.

Kadın mühendis olarak sektörde tutunma konusuna değinecek olursak; evet, rahatlıkla tutunabilirsin. Elbette bazı zorluklarla karşılaşabilirsin; fakat bu zorluklar artık sadece cinsiyetle ilgili değil, herkesin yaşadığı genel rekabet ortamının bir parçasıdır. Özellikle büyük firmalar kadın mühendisleri desteklemeye çalışıyor ve çeşitliliğe önem veriyor. Önemli olan, senin teknik açıdan güçlü olman, iletişim becerilerin ve azmindir. Bu özellikleri geliştirdiğinde fark yaratman çok mümkündür.

Unutma, mezun olduğunda seni öne çıkaracak olan şey yalnızca nereden mezun olduğun değil; neler yaptığın, ne kadar geliştiğin ve ne kadar istekli olduğundur. İyi bir üniversite seni hızlandırabilir ama başarıyı asıl senin çaban belirler.

Sevgilerimle,
Başarılar diliyorum.

Merhaba Mahmut,

İnsanların ne dediğinden ziyade, kişisel gelişiminin telaşına düşen ve çaba göstererek iyi yerlerde, yönetici pozisyonuna gelmiş bir kadın mühendis olarak, bu söylenenlerin tamamen yersiz olduğunu belirtmek isterim. Hayatımızı ve kariyerimizi insanların fikirlerine ve düşüncelerine teslim etmek yerine, yetkinlik ve çabayla şekillendirmek en doğrusu bence. Günün sonunda, başarmış bir mühendis olarak bu sözleri sarf eden insanlara güzel bir örnek olmak ve onlara yanıldıklarını göstermek, bence en az mesleğin kendisi kadar heyecan verici.
Başladığın takdirde devamını getireceğinden eminim; çıktığın yolda şimdiden başarılar dilerim.

Piyasa koşulları ve tatmin edici bir iş bulma endişesi pek çok kişinin aklını kurcalıyor, haklısın Defne. Söz konusu iki alan birbirinden farklı. Beslenme ve diyetetik konusunda bilgim oldukça zayıf. Ancak sağlıklı yaşam alanındaki farkındalığın artması, danışmanlık almak isteyenlerin sayısının da yükselmesine ve doğal olarak bir piyasanın oluşmasına neden olmuş görünüyor. Özellikle de obezite artık ciddi bir sorun haline gelmişken... Birinci sınıf öğrencisi olsan bile, bu alanda fikirlerin oluşmaya başlamıştır. “Konfor alanımdan çıkmasam mı?” sorusunu sorman, bu bölümün sende olumlu bir etki bıraktığını düşündürdü bana.

Bilgisayar mühendisliği bölümünde ve mezunlar arasında sayı arttıkça, piyasadaki rekabet de artıyor. Uzmanlaşma alanları oldukça geniş olduğu için henüz öğrenciyken, üniversitede verilen eğitimin yanında kendini geliştirebilenlerin şansı daha yüksek. Yapay zekânın hızlı gelişimiyle bazı uzmanlık alanları etkilenecek, bazıları ise etkilenmeyecek. Kendini iyi yetiştiren, verilen eğitimin ötesinde bilgi ve beceriler edinen mühendisler için piyasada her zaman fırsatlar olacaktır.

Bu iki bölümün senin için artı ve eksilerini (kendi koşul ve isteklerini de dikkate alarak) karşılaştırarak değerlendirmen, seçimini kolaylaştırabilir. Seni mutlu edecek olanı bulacağına inanıyorum.

Başarılar dilerim, Defne.

Sevgili Pınar,
Meslek yaşantımı İnşaat sektöründe altyapı ve üstyapı tesisatlarının tasarımı ve inşası üzerine geçirdim (ısıtma, soğutma, havalandırma, sıhhi tesisat, çeşitli gaz ve boru hatları vb.). Bahsettiğin imalat sektörü ile ilgili deneyimim olmadı. O nedenle yardımcı olamıyor, çok değerli gördüğüm endüstriyel tasarım konusunda başarılar diliyorum.

“Kararsız değilim” sözü çok değerli diye başlamalıyım. Ne istediğini bilmek (geç kalmış hissetsen bile) önemli.



Bilgisayar destekli olmayan hiç bir sektör yok neredeyse. Kendini kurumsal gören ya da kamu gibi belli yönetmeliklere bağlı olan yerlerde yaş sorun olabilir. Buna katılırım. Piyasada bilişim sektöründe yer alan ve kendine değer katan elemanlara çalışmayı tercih eden firmalar da var. Kendini üniversite eğitimi dışında donatman önemli. Yapay zekaya yönelmek istediğine göre; bu konuda araştırma yapmak, güncel haberleri takip etmek, seminerlere katılmak, kısa ya da uzun dönem stajlar, yurtdışı ya da yurtiçi üniversitelerin (ücretsiz olanlar da var) sertifikalı eğitimlerine katılmak gibi henüz öğrenciyken yapabileceğin çok şey var.YKS’de istediği puanı alamayıp, hedeflediği üniversiteye giremedikleri halde Erasmus gibi olanaklarla eğitimlerini pekiştiren ve şu anda yurtdışında çalışan gençler tanıyorum.



Öncelik sınavda elbette. Enerjini ve motivasyonunu sınava hazırlanmaya yönlendirip, hedeflediğin üniversiteye yerleşmen güzel olur. Hangi üniversiteleri tercih edeceğini araştırıken; eğitim sırasında sağladığı olanakları, mezunlarının neler yaptığını öğrenmeyi denersin. Yabancı dil konusunda eksik hissediyorsan, hazırlık olan bir bölüm tercih edebilir ya da kendin tamamlamayı deneyebilirsin.



Günümüz koşullarında iş bulmak pek çok sektörde sorun. Kendini donatan, öğrenmeyi bırakmayan, fark yaratanlar için her zaman fırsat olduğuna inananlardanım.



Sınavda ve sonrasında başarılar dilerim.

Merhaba Gizemcim

İnsallah hayal ettiğin gibi bir is bulursun.
Çalışma hayatı için sana mutlaka iletişim eğitimleri almanı da tavsiye ediyorum. En az teknik dersler kadar önemli.
Nerede nasıl ve ne şekilde hitap edeceğini öğrenirsen seni yeni mezun erkek öğrencilerden çok daha mutlu bir şekilde dinleyebilirler.
Böyle birsey bulamazsan benimle irtibata geçebilirsin.

Is bulma konusunda torpil tarafında haklısın. Ama sen gerilmeyecek kadar iyi bir programdasın. Mentorlar olarak elimiz menteelerimizin üzerinde, program da takibini her zaman yapıyor.
Sen okuldan bir adım önde başlayacaksın. Pozitif düşün bu yüzden.
Sevgilerimle


Burcu Şirin
Chief Growth Officer

Selamlar Ayşeciğim,

Ben önce hangi alana yöneleceğime karar vermeye çalışmış, hatta bir dönem finans tarafında devam etmiştim.

Ama çok departmanı olan büyük bir firmada çalışırsan, diğer bölümlerin yaptığı işleri de gözlemleyip ne istediğine daha rahat karar verebilirsin tabii ki...
Tabii firmanın kurumsal olması çok çok önemli. Büyük ölçekli projelerde çalışmak istiyorsan, içinde proje finansmanı da olan kurumları düşünebilirsin.

Şu anki konjonktürde kurumsal firmalarda iş bulmakta zorlanıyorsan, başta staj yaparak başlayıp sonrasında kadroya geçebilirsin.
Daha önce staj yaptığın yerleri de listene al derim bu arada...

Yine de nerede yaptığın kadar, ne yaptığın da önemli. O tarafı da bir yandan düşünmeni tavsiye ederim.

Sevgiler

Müstakbel meslektaşım merhaba,

Staj konusu sen dahil tüm öğrenciler için oldukça sıkıntılı bir konu. Öğrencilerin staj yeri bulmaları konusunda akademinin daha etkili olması gerektiğine inanıyorum ancak bu konuda ne yazık ki bölümler çok yetersiz kalıyor. Öte yandan pek çok firmanın daha çok 3. ve 4. sınıflardan stajyer öğrenci kabul etme eğilimi olduğunu görüyorum.

İzlenecek yol için önerilerim şöyle olabilir;
- Yeteneklerini, ilgi alanlarını ve not ortalamanı vurguladığın etkileyici bir CV hazırlamak.
- CV´ne fotoğrafını eklemek
- Sosyal çevrenden yardım almak
- CV´ne ek olarak, başvuru yaptığın kurumu internet üzerinden inceleyerek onlara hitap edecek bir ʺmotivasyon mektubuʺ göndermek fark edilmeni sağlayacaktır diye düşünüyorum.
Motivasyon mektubunda kendini birçok farklı alanda geliştirmeye çalıştığını; hocaların ve takım arkadaşlarınla yaptığın projeleri; başvuru yaptığın firmanın alanına çok ilgi duyduğunu; istekli, azimli ve çalışkan bir mühendis adayı olarak firmalarında staj yapmanın kendine çok şey katabileceğine inandığını vurguladıktan sonra ʺzaman ayırıp okuduğunuz ve başvurumu değerlendirdiğiniz için teşekkür ediyor, sizden olumlu bir dönüş almayı sabırsızlıkla bekliyorum...ʺ gibi bir teşekkür cümlesi ile bitirebilirsin.
- Başvuru yaptığın kurumların listesini tutarak, geri dönüş yapmayan firmalar ile tekrar iletişime geçebilir, 2. sınıf olman nedeni ile almayanlar olur ise seneye tekrar başvuru yapabilirsin.

Not: Bazı firmalar internet üzerinden başvuru alıyor olabilir, o durumda da yukarıda paylaştıklarımızı bir şekilde belirtmek önemli diye düşünüyorum.

Başarılar

Sevgili Halil ,

Makina Mühendisliği, mühendisliğin en eski ve en geniş alana sahip bir dalıdır. Temel ve sınırsız dalları olan mesleğimiz çok zevki bir bilimdir. Fiziksel dünyada karşılığını görebileceğimiz en yoğun ve pratik mesleklerden biri olması nedeniyle de hep var olacağına inanıyorum. Belki tıp ta insanoğlu var olduğu sürece olacaktır ama bahsettiğin ilgi alanlarına gönül vermiş bir kişinin tıp alanından keyif alması bana oldukça zor gözüküyor. Ayrıca; tıp alanı da dahil; her meslekte işsiz ve/veya düşük ücret ile çalışan insanlar var. Bu insanların mesleklerini sevmeleri, kendilerine kattıkları artı değerler ve çalışkanlıkları ile çok alakalı.
Daha hazırlık sınıfındayken bile kendine katmaya çalıştığın artı değerler bence çok etkileyici. Yabancı dil (veya dilleri) mükemmelleştirir ve sevdiğin alanda yüksek lisans yapabilirsen hiç endişen olmasın ülkemiz dahil dünyanın her yerinde kendine keyifli bir iş bulacağını düşünüyorum.

Başarı dileklerimle